Kaskolarda Tazminatın Ödenmesi
Kaskolarda riskin gerçekleşmesi halindeki yükümlülüklerini yerine getirmez ve bunun sonucu zarar tutarında bir artış olursa, sigortacının ödeyeceği tazminattan bu suretle artan kısım indirilir.
Sigorta ettiren, riskin gerçekleşmesine kasten/bilerek sebebiyet verir veya zarar miktarını kasten arttırıcı eylemlerde bulunurlarsa, sigortalının bu poliçeden doğan hakları doğrudan düşer. Sigortalanan üzerinde birden çok sigorta bulunuyorsa, tazminat miktarının TCK ve bu sözleşme hükümlerine göre saptanmasından sonra sigortacı payına düşen kısmı öder. Çalınmış/Alıkonmuş olan aracın bulunması için ilgili makamlarca yapılacak araştırmalar otuz gün içinde sonuç vermediği takdirde sigortalı durumu ilgili makamlara başvurduğunu belgelemek suretiyle, sigortacıya bildirim yapar.
Sigorta ettiren ya da hak sahibi hakkında soruşturma açılmış ise bu soruşturmanın tamamlanmasına kadar sigortacı tazminat ödemesini kanunda belirlenen süreler içeresinde beklemeye alabilir. Çalınmış yada alı konmuş olan taşıtın bulunması, sigorta tazminatının ödenmesinden önce olmuş ise sigortalı, aracı geri almak zorundadır. Sigortacı tarafından değeri ödenen araç, ödemeden sonra bulunursa, sigorta ettiren sigortalı keyfiyeti derhal sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Bu durumda sigortalı tazminatı ya iade eder ya taşıtın mülkiyetini sigortacıya devreder kesinlikle. Araçta çalınma dolayısıyla bir zarar meydana gelmiş ise sigortacı zararı ödemekle yükümlüdür.
Kaskolarda Hasar İhbar Yükümlüğü
Kaskoların amacı sigorta konusu olan aracın, riskin gerçekleşmesi halinde meydana gelen zararını karşılayarak sigorta ettirenin mağduriyetini ortadan kaldırmaktır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılabilmesi için sigorta ettirene de belirli görevler düşmektedir.
Sigorta yaptıran, riskinin gerçekleşmesi halinde aşağıdaki hususları yerine getirmekle yükümlüdür.
1.Riskin gerçekleştiğini öğrenildiği tarihten itibaren yasal süresi içinde sigortacıya ihbar etmek,
2. Sigortalı değilmişçesine gerekli kurtarma ve koruma önlemlerini almak ve bu amaçla sigortacı marifeti ile verilen talimata elinden geldiğince uymak,
3. Sigortacı ya da yetkili kıldığı kimselerin, belirli amaçlarla ve uygun şekillerde hasara uğrayan bina ve yerlere girmesine ve bunları teslim almasına, muhafaza altına almasına ve zararı azaltmaya yönelik girişimlerde kasti olarak bulunmasına izin vermek,
4.Zorunlu belirlenen haller dışında, hasar konusu yer ve şeylerde bir değişikliğe gitmemek yada yapmamak,
5. Kaskolarda sigorta firmasının isteği üzerine, riskin gerçekleşmesi nedenlerini ayrıntılı şekilde belirlemeye, zarar miktarı ile delilleri saptamaya, rücu ile ödeme hakkının kullanılmasına yararlı ve sigorta ettiren için sağlanması mümkün gerekli bilgi ve belgeleri zaman gecikmeksizin sigortacıya vermek,
6.Zararın tazmini miktarını belirtir yazılı bir bildirimi uygun bir zaman içinde sigortacıya vermek,
7.Tazminat yükümlülüğü ve belirlenen tutarı ile rücu haklarının saptanması için sigortacının veya yetkili kıldığı sigorta temsilcilerinin sigortalı yer veya şeylerde ve bunlarla ilgili belgeler üzerinde yapacakları araştırmalara izin vermek,
8. Kaskolarda sigortalı üzerinde başkaca sigorta poliçesi varsa bunları sigortacıya bildirmek.
Sigortacı belirtilen yükümlülükleri yerine getirmediği takdirde sigorta konusu olan araçta meydana gelen hasarda artışa neden olursa, sigorta firması bu artan zarardan sorumlu değildir. Ayrıca sigortalı kişi, riskin gerçekleşmesine kasten/isteyerek sebebiyet verir veya hasar miktarını kasıtlı olarak artırıcı fiillerde bulunursa, bu taktirde söz konusu hasarın karşılığı tazminat hakkını asli olarak kaybeder.
Kaskoların hasarlarında, sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan söz konusu zararın yada hasarın meydana gelmesi durumunda, kaskoların genel şartlarına ve TTK’nun 1292. maddesine binayen hasarı sigortacıya en geç beş günlük süre içinde bildirmek, diğer bir deyimle ihbar etmek zorundadır. Bu süre sözleşme ile uzatılabilse de kısaltılamaz, amir hüküm olması nedeniyle değiştirilmesi imkânsız olur. TTK’da yer alan bu 5 günlük ihbar süresi kaskoların genel şartlarında 5 iş gününe dönüştürülerek sigortalı lehine uzatılmıştır.
Yasal olarak bakıldığında da sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün başlaması için, ya da söz konusu zararın bir borç niteliği alması için rizikonun gerçekleştiğinin bildirilmesi gereklidir. İhbar yapılmadığı zaman böyle bir borç meydana gelmeyecektir. Sigortalının bu ihbar yükümlülüğünü yerine getirmesi veya sigorta şirketine hasar/zarar ihbarında bulunması gerektiğinde genelde aşağıdaki yollardan birisi kullanılmaktadır:
Doğrudan İhbar:
A- Şahsen/Kişi Bazlı İhbar: Genellikle az kullanılan bir yöntem olmakla birlikte, sigortalıların bizzat sigorta şirketlerinin bölge müdürlükleri veya genel müdürlük hasar servislerine intikali ile hasarı bildirmeleri halidir.
B- Telefonla (Arayarak) İhbar: Sigortalının oluşan hasarı sigorta şirketinin hasar servislerini arayarak iletmesi durumudur.
C- Dolaylı İhbar: Sigorta acente kanalıyla ihbar; sigorta yaptıranın hasar poliçesini yaptırdığı acentesine iletmesi, acentenin de aldığı hasar bilgilerini sigorta şirketine bildirmesi durumudur. Doğrudan ihbar yöntemi daha çok sigorta şirketlerinin, yani arada bir acente ya da bir aracı olmadan merkezden çıkardıkları sözleşmelere söz konusu olmaktadır. Bir sigorta acentesi kanalıyla sigorta yaptıran sigortalılar ise oluşan hasarları acentelerine bildirmeyi tercih ederek çözüme ulaşır.
Kanunlara ve uygulamalara aykırı bir yanı bulunmayan bu tercihin en büyük sebebi sigortalı ile acente arasında, sigorta şirketine göre, daha yakın bir ilişkinin olmasıdır. Büyük ihtimalle sigortalı poliçe ile alakalı ilk temastan başlayarak, rizikonun belirlenmesi, fiyatlandırılması, prim ödeme vade, yöntem ve miktarın belirlenmesi ve poliçenin sigortalıya teslimine prim bedellerinin tahsiline kadar olan tüm evrelerde tamamen acentesiyle muhatap olmuş ve sigorta şirketi ile herhangi bir teması olmamıştır.
Sigorta firmalarından hiçbir yetkili ile ilişkisinin veya iletişiminin bulunmaması sebebiyle, hasar aşamasında da başından beri sıcak ilişkiler kurulduğunu düşündüğü sigorta acentesini tercih etmektedir. Sigortalının özellikle hasarın yarattığı olumsuzluklar ve psikolojik zayıflığın yanı sıra, hasar bedelinin tahsiline ilişkin kaygıların oluşturduğu baskı ortamında, bu konuda kendisine en yakın bulduğu sigorta acentesi ilk akla gelen sığınak olarak yerini alır.
Sizde hasar anında kaskonuzun hızlı bir şekilde devreye girmesini istiyorsanız, karşınızda herzaman bir muhatap arıyorsanız bize sormadan kasko yaptırmayın. Kasko teklifi almak için buraya tıklayın.